Susunca öz hasretlerim, gözlerime bir yığın telaş doldu. Kimeydi telaş? Ve sessizleştikçe telaş da gidince gözlerimden, yorgun bir masalcı gibi sustum. “Hasretlim” diyecek kadar bile konuşmayı arzulamadım. Sustum hasretlim, hasretliğimi yazdım.
Susmak güzel şey demişlerdi bir zamanlar. Susunca sevmek daha güzelmiş meğerse.
Sustum. Susunca belli oldu acının rengi.....
alıntı
|